turk news

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ı Meclis Genel Kurulu Başkanlık Divan Odası'nda ziyaret etti.

Ziyarette AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da hazır bulundu.

Gül, burada yaptığı konuşmada, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, "Her şeyin olabileceği akla gelirdi, böyle bir şey kimsenin aklına gelmezdi. Meclisin planlı şekilde bombalanacağını kimse hayal edemezdi. Bütün bunlar çok kara bir leke olarak geçti." dedi.

Samsun'da FETÖ/PDY'ye yönelik operasyon kapsamında kayyuma devredilen Canik Başarı Üniversitesinin bağlı olduğu Başarı Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı Mütevelli Heyeti'nin yeni rektör, genel sekreter ve hukuk müşaviri atamasını gerçekleştirdiği bildirildi.

Canik Başarı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, mevcut Rektör Prof. Dr. Yunus Bekdemir, Genel Sekreter Murat Yücel ve Hukuk Müşaviri avukat Metin Ateşoğlu'nun görevinden alındığı belirtildi.

Açıklamada, Canik Başarı Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Kemal Sandıkçı, Genel Sekreterliğe İsmail Horasan, Hukuk Müşavirliğine ise avukat Yunus Emre Zengin'in görevlendirildiği kaydedildi.

Başbakan Binali Yıldırım, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştü.

Çankaya Köşkü'nde, basına kapalı gerçekleştirilen görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü.

Genel Kurul, Meclis Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı.

Gündem dışı konuşmaların ardından, Bakanlar Kurulu'nun OHAL kararıyla ilgili Başbakanlık tezkeresi üzerinde görüşmelere geçildi.

İlk sözü, hükümet adına Adalet Bakanı Bekir Bozdağ aldı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıktan sonra askeri helikopterle Yunanistan'a kaçan 8 askerin Dedeağaç adliyesindeki duruşması başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'da Ankara ve İstanbul'da kalkışma eyleminde bulunan unsurlara müdahale eden 3 polis, terör örgütü mensuplarının saldırısında şehit edilen 3 polis ile trafik kazasında şehit düşen 1 askerin ailelerine başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalkışma girişiminde bulunan unsurlara müdahalede şehit düşen 2. Sınıf Emniyet Müdürü Zafer Koyuncu, polis memurları Mustafa Serin, Velit Bekdaş, Trabzon'da terör örgütü mensuplarının silahlı saldırı sonucu şehit edilen polis memurları Ramazan Donat, Çağdaş Tamkoç ve İbrahim Akın ile Aksaray-Konya yolunda meydana gelen trafik kazasında şehit düşen asker Ahmet Altun'un ailelerine birer telgraf göndererek, başsağlığı dileklerini iletti.

Bakanlar Kurulunca, Milli Güvenlik Kurulunun (MGK) tavsiyesi üzerine demokrasi, hukuk, özgürlükleri koruma ve güçlendirme amacıyla 3 ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) uygulanmasına yönelik karar, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan karara göre, Anayasa'nın 120. maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 3. maddesinin (b) bendi kapsamında, ülke genelinde 21 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren 90 gün süreyle olağanüstü hal ilan edildi.

MGK tavsiyesi üzerine demokrasi, hukuk, özgürlükleri koruma ve güçlendirme amacıyla 3 ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) uygulanmasına yönelik karar, Bakanlar Kurulunca 20 Temmuz 2016'da alındı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulunun OHAL kararına ilişkin, "Olağanüstü hal, sıkıyönetim değildir. Sadece demokrasinin daha iyi işleyebilmesi için özellikle bu terör örgütü mensuplarını, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarını, hangi terör örgütü mensubu olursa olsun bunları kamudan temizlemek suretiyle devletimizi güçlü ellere teslim etme hareketidir" dedi.

Mevlana Meydanı'nda toplanan vatandaşları selamlayan Erdoğan, 15 Temmuz akşamı FETÖ'nün, bu milletin kendi paralarıyla aldığı uçaklarla, tanklarla, silahlarla milletin evlatlarını haince vurmaya çalıştığını söyledi.

FETÖ'nün bununla kalmadığını, tanklarla bu milletin evlatlarını paletlerin altında şehit ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Fakat şunu biliyoruz ve inanıyoruz, şehadet bizler için peygamberlikten sonra en yüce makam. Ben milletimin şehadete gülerek koştuğunu gördüm. Milletimi meydanlara davet ettiğimde milyonların meydanların nasıl doldurduğunu gördüm. Şuna inandım, 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek, sinede yüktür' İmansız paslı yürekler imanlı olan yürekler karşısında tükendiler, bittiler, mağlup oldular. Bilesiniz ki bu mağlubiyet onlar için ilk olmayacak. Bundan sonra da devam edecek. Bizim birliğimizi, kardeşliğimizi ve berberliğimizi ne FETÖ ne de onun haşhaşileri asla parçalayamacak. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız ve hep beraber inşallah kardeş ve Türkiye olacağız. Konya buna hazır, bunu hep gördük. Konya vefalı davrandı. Konya'da evelallah on binler ülkesine ve demokrasine sahip çıkıyor. Bu görüntülerin devam edeceğine inanıyorum."

"Bayrağımızın eşi yoktur"

"Bizim rabiamız var, bu rabiamızda tek millet var" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tek millet, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Kürt'üyle, Abaza'sıyla, Aavut'uyla velhasıl 79 milyon tek millet. İkincisi tek bayrak... Bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız, şehitlerimizin ta kendisidir. Bayrağımızın eşi yoktur ve bu ülkede paçavraları dalgalandıranlar kalkıp da bu ülkede bayrağımıza eş bir tablo sergileyemezler. Üç; bayrakları bayrak yapan kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu topraklar 1071 Malazgirt meydan savaşından bu yana şehit kanlarıyla yoğruldu. Bizim hedefimizde ne var, 2023 var, 2053 var ve 2071 var. O hedefe doğru, biz o günleri göremeyeceğiz ama torunlarımız o hedefi görecek inşallah. 780 bin kilometrekare olan bu vatan toprakları sizlerle bizlerle hep birlikte yeniden inşa ediliyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar güzel inşa ediliyor.

Dört, tek devlet.. Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devletimiz yok. Neymiş ya paralel devlet. Bu oyunlara biz gelmeyiz. paraleli maraleleri olmaz. Pensilvanya'daki zata ve onun uşaklarına sesleniyorum; dürüstseniz ve hukuktan yanaysanız, vatandaşı olduğunuz Türkiye'ye gelin."

OHAL kararı alınması

Erdoğan, bugün Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yapıldığını anımsatarak, hükümete tarihi bir teklif sunduklarını, bunun da OHAL kararı olduğunu aktardı.

Ardından Bakanlar Kurulunu topladığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"OHAL'i Bakanlar Kurulu kararı olarak geçirdik. Şimdi birçok spekülasyonlar başlayabilir. Olağanüstü hal sıkıyönetim değildir. Sadece demokrasinin daha iyi işleyebilmesi için özellikle bu terör örgütü mensuplarını, Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarını, hangi terör örgütü mensubu olursa olsun bunları kamudan temizlemek suretiyle devletimizi güçlü ellere teslim etme hareketidir. Olağanüstü Hal Kanunu, valilerin yönetiminin çok daha güçlendirilmesi sürecidir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz yine valilerimizin illerde emrinde olacak ve onlarla birlikte çalışmasını sürdürecektir. Olağanüstü hal sürecinde, temel hak ve özgürlükler noktasında asla bir kısıtlama söz konusu değildir. Böyle bir şey yoktur. Bunun garantörü biziz. Halkım çok daha huzurlu, güvenlikli olacak ve aydınlık yarınlara emin adımlarla yürüyecektir."

OHAL kararının ardından birçok spekülasyon yapanların çıkabileceğini işaret eden Erdoğan "Birçok spekülasyonlar yapanlar çıkabilir, sakın bu oyuna gelmeyiniz. Şu anda üç ay süreyle olağanüstü hal ilan edilmiştir. Bu asla vatandaşımın ekonomik faaliyetlerine yönelik bir adım değildir. Bunlarda rahat olun. Uydurulan yalanlara asla sizler inanmayın. Zaten gerek Başbakanımız, gerek hükümet yetkililer, zaman zaman bu konularda gerekli aydınlatmaları yapacaklardır, biz de yapacağız." ifadelerini kullandı.

MGK bildirisinde, "Kurulumuz demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığı bir kez daha teyid etmiştir. Toplantıda Kurul üyelerinin değerlendirmeleri doğrultusunda bundan sonra atılması gereken adımlar detaylı olarak görüşülmüştür." denildi.

Olağanüstü hal ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulduğu belirtilen bildiride şu ifadelere yer verildi:

"Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla Anayasamızın 120. maddesi gereği hükümete olağanüstü hal ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır."

MGK bildirisinde, olağanüstü hal ilanı hakkında, "Bu tavsiye sadece ve sadece demokrasiye, hukuk devletine, hak ve özgürlüklere yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için yapılacak çalışmaları kolaylaştırma amacına yöneliktir." açıklaması yapıldı.

Olağanüstü hal ile ilgili kararlar TBMM İçtüzüğünün 126. maddesinde düzenleniyor.

Buna göre, Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen ve Resmi Gazete'de yayımlanan olağanüstü hal ile ilgili karar, Başbakanlık tezkeresiyle TBMM'nin onayına sunulacak.

Kararda öngörülen sürenin kısaltılması veya uzatılması hakkında siyasi parti grupları veya en az 20 milletvekilinin imzası ile görüşme sırasında önerge verilebilecek. Oylamadan önce önerge sahibi 5 dakikayı geçmemek üzere söz alabilecek.

TBMM'de onaylanan olağanüstü halin süresinin uzatılmasına, değiştirilmesine veya olağanüstü halin kaldırılmasına dair Bakanlar Kurulu istemleri de bu usul ve esaslara göre görüşülüp ve karara bağlanıyor.

Kanun Hükmünde Karaameler

Olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde karaameler çıkarabiliyor. Bu karaameler, Resmi Gazetede yayımlanıp aynı gün TBMM'nin onayına sunuluyor.

TBMM'ye sunulan kanun hükmünde karaameler, Anayasanın ve İçtüzüğün kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi için koyduğu kurallara göre ancak, komisyonlarda ve Genel Kurulda diğer kanun hükmünde karaamelerle, kanun tasarı ve tekliflerinden önce, ivedilikle en geç 30 gün içinde görüşülüp ve karara bağlanıyor.

Komisyonlarda en geç 20 gün içinde görüşmeleri tamamlanmayan kanun hükmünde karaameler, Meclis Başkanlığınca doğrudan doğruya Genel Kurul gündemine alınıyor.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Vatandaşların günlük hayatını olumsuz etkileyen bir durum söz konusu olmayacak. Olağanüstü hal şartları sadece paralel yapıyla mücadele amacıyla kullanılacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu toplantıları sonrasında Kurtulmuş, gazetecilere açıklamada bulundu.

"Millete değil devlete dönük bir karar"

Kurtulmuş, olağanüstü hal (OHAL) ilanının millete dönük değil, devlete dönük bir karar olduğunu vurguladı.

Meclisin rutin yasama faaliyetlerine aynen devam edeceğini belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Vatandaşların günlük hayatını olumsuz etkileyen bir durum söz konusu olmayacak. Olağanüstü hal şartları sadece paralel yapıyla mücadele amacıyla kullanılacaktır. Hükümet, OHAL çerçevesinde paralel yapıyla mücadele kapsamında, Kanun Hükmünde Karaame yetkisini kullanabilecektir." 

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yapılan açıklamanın, İngilizce, Fransızca ve Arapça çevirisiyle yayınlanacağı bildirildi.

Edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, yapılacan açıklama İngilizce, Fransızca ve Arapça'ya tercüme edilerek, yayınlanacak.

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Diyarbakır'da 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz gözaltına alındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin ülkesine ve iradesine kararlı bir şekilde sahip çıkması karşısında darbecilerin silahları da tankları da helikopterleri de uçakları da işe yaramamıştır. Asker elbisesi giymiş teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca kahramanlık destanları yazmıştır." dedi.

Erdoğan, "Ülkemiz tarihinde ilk defa bir silahlı darbe girişimi milletin bizzat kendisi tarafından akamete uğratılmıştır. Türkiye, demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığını vatandaşlarının canı pahasına ispat etmiştir." ifadesini kullandı.

3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildi

Erdoğan, darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için anayasanın 120. maddesi uyarınca 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Olağanüstü hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda şu siyasi, parti bu siyasi parti...Bunun üzerinde duracak değilim ama Cumhurun Başkanı olarak ben milletimle iftihar ediyorum ve milletimizle birlikte inanıyorum ki bütün bu engelleri aşmak suretiyle demokrasi tarihine bir kahramanlık destanını Türk milleti olarak biz yazmış oluyoruz. Bu böyle anılacaktır." dedi.

"246 masum insan hayatını kaybetmiş bin 536 vatandaşımız yaralanmıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Darbe girişiminde bulunanların açtıkları ateş sonucu sivil vatandaşlarımızdan, polislerimizden ve askerlerimizden şu an itibarıyla 246 masum insan hayatını kaybetmiş, bin 536 masum vatandaşımız da yaralanmıştır." şeklinde konuştu.

Olağanüstü hal ilanının kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı olmadığını belirten Erdoğan, "Tam tersine bu, değerleri koruma ve güçlendirme amacına yöneliktir" dedi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Adil Öksüz'ü serbest bırakan hakim Köksal Çelik ile buna yapılan itirazı reddeden hakim Çetin Sönmez ile ilgili konuyu takip ettiklerini bildirdi.

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında Akıncılar Üssü'nde tek gözaltına alınan sivil olan ve "FETÖ'nün askeri imamı" olduğu ileri sürülen Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Adil Öksüz, tutuklanması istemiyle Sincan Batı Adliyesinde hakimliğe çıkarıldı.

Sincan Batı Adliyesi Hakimi Köksal Çelik, Öksüz hakkında yurtdışına çıkış yasağı kararı vererek, Öksüz'ü adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.

Bu karara yapılan itiraz ise Sincan'daki başka bir hakim Çetin Sönmez tarafından reddedildi.

HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, iki hakim hakkındaki iddiaları takibe aldıklarını açıkladı.

Yılmaz, "Arkadaşlarımız konuyu takip ediyor. Hakimlerin bir kusuru, kastı, hatası, ihmali varsa araştırılacak ve gereken yapılacak" dedi.